26 Şubat 2019 Salı

Çeçenler Nuh'un gemisini buldu mu?


NUH'UN GEMİSİ İDDİASI
Murat Aslahanov

Geçtğimiz yıl Çeçenistan’ın Dağıstan sınırında bir heyecan yaşanmıştı. Nedeni ise tarihçi Murat Aslahanov’un yaptığı keşifti. Aslahanov, Çeçenya dağlarında Dağıstan sınırına yakın bir yerde Nuh’un gemisinin kalıntılarını bulduğunu söyledi. Sonrası malum, meraklı kitleler bölgeye akın etti.


Aslahanov, deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Hindoy köyü yanındaki tepede olağandışı nesne keşfetti. Devasa bir gemi şeklinde devasa bir kayaya rastladı. Kaya kütlesi, üst üste binmiş plak şeklinde tortul kayaçlardan oluşuyordu. Kayaçlar uzunluğu 1200 metre, genişliği 600 metre olan gizemli nesnenin etrafını yer yer duvar gibi sarmaktaydı. Duvarın genişliği 10 metre olarak ölçüldü. Nesnenin kuşbakışı görünümü ütü tabanı gibi, geniş bir alandan ince bir uç bölümde birleşen üçgene benzer bir şekildeydi. Kayaçların oluşturduğu dik kenarlardan sonra tepenin üzeri tamamen bir düzlük şeklindeydi. En şaşırtıcı olanı, tüm köşelerinin yüksekliği tam olarak 40 metreydi. Bu doğal oluşumla gerçekleşmeyecek bir şeydi.  


Aslahanov kazı çalışmalarını 28 Nisan 2018’den itibaren resmen başlattığını duyurdu. Bu haber üzerine Çeçen Cumhuriyeti’ndeki yerel taraftarlar,  Aslahanov’un kazı çalışmalarına yardım için harekete geçti. 12 metre derinliğinde sertleşmiş kayaları kazmayı başardılar. Eğimli ve sıkı bir şekilde monte edilmiş ağaç kirişlerle karşılaştılar. Kirişler karbonat tabakasıyla kaplanmıştı. Bilim adamları bu gizemli nesnenin yapay olarak yaratıldığından eminler. Daha detaylı laboratuvar analizi için alınan örnekler Moskova’ya gönderildi. Jeo radarın yardımıyla incelenen bölgede, yerin altında boşluk tespit edildi, fakat henüz ulaşılamadı. Amatör kazıcılar girdikleri bölümlerin videolarını internet üzerinden paylaştılar. Görüntülerden etkilenerek bölgeye gidenler kazı işlerine de yardımcı oldular.




Aslahanov kazı sırasında bulduğu kanıtları teorisini güçlendirmekte kullanıyor olmasına karşın profesyonel bir arkeolog ve tarihçi olan Vladimir Kuznetsov, Nuh’un gemisi hikayesinin bir efsaneden başka bir şey olmadığını savunuyor. “Bu kesinlikle gerçek dışıdır, çünkü Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki Mezopotamya'da meydana gelen sonsuz sellerin bir sonucu olarak yaratılmış bir efsanedir. Hiçbir şeye inanmayın: Size profesyonel bir tarihçi olarak, ne yazık ki imkansız olduğunu söyleyebilirim”.

16 Şubat 2019 Cumartesi

1946 ÇARŞIDAKİ MÜZİK

Ressam Ahmad Midiev- çarşıdaki Müzik

1946 ÇARŞIDAKİ MÜZİK
Resmin adı, 1946 ÇarşıdaKİ Müzik… Resmi yapan sanatçı Ahmad Midiev, babası Magomed’in hikayesine dayanarak 1946 yılında Kazakistan Karagan’da yaşanan bir olayı tuvaline aktardı.
Çeçenler için zor bir zamandı, Kazakistan’da sürgünde aç ve öfkeliydiler. Bir Pazar günü 15 yaşındaki Magomed bir parça ekmek alabilme umuduyla yerel pazara gitti. Pazar yerindeki kalabalık dikkatini çekmişti. Kalabalığa yaklaştığında insanların küçük bir hayvanat bahçesinin önünde bekleştiğini gördü. Kurulan çitin arkasında birkaç kafes ve kafeslerde vahşi hayvanlar bulunuyordu. Küçük hayvanat bahçesini yöneten adam gösterinin hazır olduğunu açıklarken aynı zamanda bilet satışına devam ediyordu. Önündeki küçük masaya bir gramofon yerleştirmiş, arkasındaki direğe astığı hoparlörden de Rusça Kazakça şarkıları dinletiyordu.
Birden Çeçen dilinde tanıdık bir şarkının melodisi Magomed’in kulağına ulaştı. Masaya yaklaştı ve gözlerini dönen diskten ayıramadı. Aynı onun gibi pazarda olan diğer Çeçen ve İnguşlar da müziğin sesini duymuştu. Yüzleri aydınlandı, bir gülümseme belirdi ve bazıları gözyaşlarını engelleyemedi. Çalan şarkıda genç bir erkek, sevdiği kız Ayza’ya sevgisini anlatmaktadır. İki yıl sonra ilk defa müziklerini duyuyorlardı. Bu onların üzerinde anlatılması mümkün olmayan duyguları uyandırmıştı. Fakat plak sona ulaşınca Çeçen şarkısı yerini hışırtıya bıraktı. Bu noktada hayvanat bahçesinin organizatörü rekor parayla Çeçen şarkısını tekrar çalmaya hazırdı.
Ve sonra Çeçenlerden biri kalabalıktan çıktı ve gramofon ustasına parasına verdi. Ayza hakkındaki şarkı, depresif sürgün edilmiş Vaynakh’ların kulaklarını okşadı. İnanılmaz rahatladılar, fakat şarkı herkes için çok çabuk bitti.
Aynı görkemli Çeçen yine öne çıktı, cebinden bir banknot çıkardı ve şarkının tekrar çalınmasını istedi. Adamın belki de son parasıydı. Belki de tek bir somun almak için pazara gelmişti. Adamın son parasıyla çalan müzik hepsinin ruhunu tatile çıkarmıştı.
Ancak tatil kısa sürdü, şarkıyı tekrar tekrar dinlemeye hazır Vaynakh’ların bir araya gelip müzik konusunda kendilerini iyi hissetmelerine izin verilmedi. Vaynakh’ların er ya da geç kültürlerini tekrar canlandıracakları fikri onlara ağır geldi ve kalabalık bir polis kadrosu tarafından dağıtıldılar.
Magomed çıkan karışıklıktan dolayı kendilerine sevinç veren bu adamla tanışamadı. Yıllarca o adam hayatta mı yoksa  13 yıllık Stalinist soykırımdan kurtulamadı mı diye düşündü. Bu Çeçen kültürünün rastgele “sanatın koruyucusu” sonsuza dek Mogame’din anısında kaldı. Kuşkusuz o gün Kagada pazarında olan herkes onu hatırladı. Asil bir jestti ve bunu yalnızca gerçek bir insan yapabilirdi, gerçek bir qonah (yiğit).
Yazan: Hojbadi Borhaciev.