10 Haziran 2019 Pazartesi

NAH'LARDA SPARTAN EĞİTİMİ

Nehri geçen Çeçen
NAH'LARDA SPARTAN EĞİTİMİ

       Spartan Eğitimi 1938 yılına kadar Çeçenya’da devam etti. Eski bir Çeçen geleneği, 13-14 yaşını tamamlayan çocuklar her yıl düzenli aralıklarla savaş eğitimi almak için köylerinin dışında dağlık veya ormanlık bir yerde kampa alınırdı. Başlarında bir yetişkin eğitmen olurdu. Köydekiler eğitmen olarak seçilen kişinin köydeki işlerini aralarında paylaşarak yaparlardı. Ekinlerini toplar, hayvanlarına ortaklaşa bakarlardı. Çocuklar iki hafta dağda zorlu yaşam koşullarına alıştırılırdı. Açık havada savaş stratejileri öğretilirdi. Bunlardan en zorlularından biri de gece nehirden atıyla karşıya geçme eğitimiydi. Mevsim ne olursa olsun çocuk giysilerini ve silahlarını atın eyerine koyup, ıslatmadan karşıya geçirmeyi öğrenirdi. Sovyet yönetimi Çeçenleri Spartan eğitim vermemeleri için sürekli uyardı, yasaklar koydu. Savaş eğitimleri Çeçen direnişinin 1938’lerde ivme kaybetmesiyle son buldu.

7 Haziran 2019 Cuma

faruk kutlu: Mehkariy

faruk kutlu: Mehkariy: Mehkariy - Art: Faruk Kutlu MEHKARİY= GENÇKIZLAR anlamında günümüz Nah dilinde kullanılır. İki kelimeden oluşur fakat içinde kız kelim...

Mehkariy

Mehkariy - Art: Faruk Kutlu

MEHKARİY= GENÇKIZLAR anlamında günümüz Nah dilinde kullanılır. İki kelimeden oluşur fakat içinde kız kelimesi geçmez bile. Çok eski bir kelimedir ve gerçek anlamı unutalı yıllar olmuştur. Gerçek anlamı: MEHK+ARİY = MEHK (ülke, vatan) + ARİY (dışarısı, tabiat) = Ülke dışında, ülke dışındakiler. Nah'ların genç kızları çok eski çağlarda düşmanla savaş için vatanlarından dışarı çıkardı. Savaşıp dönerler ve düşmanlarının kafasını getirmeden asla evlenemezlerdi.

28 Mayıs 2019 Salı

Taymi Biybolat

İmam Mansur'dan sonra Taymi Biybolt en ünlü Çeçen liderinden biri oldu. Onun yaşanmış kısa bir öyküsünü 1981 yılında Tarık Kutlu yazdı, ben resimledim. Bizim English dergisinde çizgi roman olarak yayımlandı. Yeni nesil okuyucular için tekrar resimleyip bu öyküyü tekrar gündeme getirmek istedim.


























26 Şubat 2019 Salı

Çeçenler Nuh'un gemisini buldu mu?


NUH'UN GEMİSİ İDDİASI
Murat Aslahanov

Geçtğimiz yıl Çeçenistan’ın Dağıstan sınırında bir heyecan yaşanmıştı. Nedeni ise tarihçi Murat Aslahanov’un yaptığı keşifti. Aslahanov, Çeçenya dağlarında Dağıstan sınırına yakın bir yerde Nuh’un gemisinin kalıntılarını bulduğunu söyledi. Sonrası malum, meraklı kitleler bölgeye akın etti.


Aslahanov, deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Hindoy köyü yanındaki tepede olağandışı nesne keşfetti. Devasa bir gemi şeklinde devasa bir kayaya rastladı. Kaya kütlesi, üst üste binmiş plak şeklinde tortul kayaçlardan oluşuyordu. Kayaçlar uzunluğu 1200 metre, genişliği 600 metre olan gizemli nesnenin etrafını yer yer duvar gibi sarmaktaydı. Duvarın genişliği 10 metre olarak ölçüldü. Nesnenin kuşbakışı görünümü ütü tabanı gibi, geniş bir alandan ince bir uç bölümde birleşen üçgene benzer bir şekildeydi. Kayaçların oluşturduğu dik kenarlardan sonra tepenin üzeri tamamen bir düzlük şeklindeydi. En şaşırtıcı olanı, tüm köşelerinin yüksekliği tam olarak 40 metreydi. Bu doğal oluşumla gerçekleşmeyecek bir şeydi.  


Aslahanov kazı çalışmalarını 28 Nisan 2018’den itibaren resmen başlattığını duyurdu. Bu haber üzerine Çeçen Cumhuriyeti’ndeki yerel taraftarlar,  Aslahanov’un kazı çalışmalarına yardım için harekete geçti. 12 metre derinliğinde sertleşmiş kayaları kazmayı başardılar. Eğimli ve sıkı bir şekilde monte edilmiş ağaç kirişlerle karşılaştılar. Kirişler karbonat tabakasıyla kaplanmıştı. Bilim adamları bu gizemli nesnenin yapay olarak yaratıldığından eminler. Daha detaylı laboratuvar analizi için alınan örnekler Moskova’ya gönderildi. Jeo radarın yardımıyla incelenen bölgede, yerin altında boşluk tespit edildi, fakat henüz ulaşılamadı. Amatör kazıcılar girdikleri bölümlerin videolarını internet üzerinden paylaştılar. Görüntülerden etkilenerek bölgeye gidenler kazı işlerine de yardımcı oldular.




Aslahanov kazı sırasında bulduğu kanıtları teorisini güçlendirmekte kullanıyor olmasına karşın profesyonel bir arkeolog ve tarihçi olan Vladimir Kuznetsov, Nuh’un gemisi hikayesinin bir efsaneden başka bir şey olmadığını savunuyor. “Bu kesinlikle gerçek dışıdır, çünkü Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki Mezopotamya'da meydana gelen sonsuz sellerin bir sonucu olarak yaratılmış bir efsanedir. Hiçbir şeye inanmayın: Size profesyonel bir tarihçi olarak, ne yazık ki imkansız olduğunu söyleyebilirim”.