…..Mızıkacı bayan asla
oturarak enstrümanını çalmazdı. Çünkü geleneklere göre düğün halkasında bulunan
birinin oturması saygısızlık olarak kabul görürdü. Mızıkacı kızın iki eliyle
havada tuttuğu enstrümanını çalması çok yorucu oluyordu. Bunun üzerine ilk
mızıkacı kızın aklına mızıkayı dizine dayamak geldi. Ayak altına bir taş
getirtip koydurdu. Şimdi rahattı, mızıkayı dizine dayayıp saatlerce çalabilirdi.
Bir sonraki düğünde kızın ayak altına minik bir tahta oturak konuldu. Zamanla
teneke kutu, odun vs. yükseklik için kullanıldı. Fakat en ilginç olanı küçük
kız çocukları mızıkacı kızın ayak altına uzanıp yükselti olmalarıydı. Bu durum minik
uyanık kızlara düğünü yakından izleme olanağı sunuyordu….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder